Uyuşturucu Madde Ticareti

Türk Ceza Kanunu’ nun 188. Maddesi kapsamında yer alan hükümler Uyuşturucu Madde Ticareti konusunda açıklamalar yapmaktadır.  İlgili suç, uyuşturucu ya da uyarıcı maddelere ilişkin bazı hallerin meydana gelmesi sonucunda oluşmaktadır. Kanun’da yazılı maddelerin imalatı, ithali, ihracı, ülke içerisinde satılması, satışa arzı, başkasına temin edilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da ticaret amacıyla satın alımı, kabul edilmesi ile işlenecek seçimlik hareketli olarak tanımlanana bir suçtur.

Uyuşturucu madde ticaretinde, ticaretin konusunu oluşturan maddelere göre suçun nitelikli hali işlenmiş olabilmektedir. Örneğin; eroin, kokain, bazmorfin, morfin ya da bonzai gibi maddelerin ticareti daha ağır cezayı gerektirir. Bu gibi durumlar suçun daha ağır halinin işlenmiş olduğunu göstermektedir. İlgili hükümler TCK’ nın 188/4 kapsamında düzenlenmektedir. Geri kalan diğer tüm uyuşturucuların ticareti ise 188/3 kapsamında yer alan suçun temel görünümüdür. Uyuşturucu maddelerin ithal veya ihracı ile işlenecek suçlara teoride uyuşturucu kaçakçılığı denilmektedir.

İlginizi çekebilir: TCK 206

Uyuşturucu Madde Ticareti Delil Yetersizliği

Kanunda düzenlenmiş bulunan Uyuşturucu Madde Ticareti ile uyuşturucu maddelerin kullanımı arasında bir takım farklar bulunur. Öncelikle bu iki suça ilişin cezai yaptırımlar farklılık göstermektedir. Uyuşturucu madde ticaretine ilişkin olarak görülen davalarda delil yetersizliği durumu farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak kişisel kullanım ile orantısız bir miktarda uyuşturucu madde bulundurulması ticaret ihtimalini gündeme getirmektedir. Ancak buna benzer davalarda yalnızca bu tespitin, ticaret yapıldığına dair yeterli delil oluşturmayacağı belirtilmektedir. Açıklamak gerekirse Savcılık sahip olduğunuz uyuşturucuyu sattığınızı veya amaçladığınızı kanıtlamak zorundadır. Diğer bir deyişle kanıt yükümlülüğü ticaretin yapıldığına ilişkin tespitler açısından Savcılık makamında olacaktır.

Evrensel geçerliliği olan ve hukukumuzda da yeri bulunan şüpheden sanık yararlanır prensibi önem taşımaktadır. Mahkumiyet hükmünün kurulabilmesi için her tür şüpheden uzak, yeterli ve kesin kanıtlar elde edilmelidir. Aksi halde bahsettiğimiz prensip gereği sanık bu şüpheden fayda sağlayabilecektir. Diğer bir deyişle masumiyet karinesi devreye girecek ve sanığın ispat edilemeyen isnatlardan sorumluluğu doğmayabilecektir. Ceza davalarının temel prensiplerinden birisi masumiyet karinesidir. Söz konusu ilke uyuşturucu ticaretine ilişkin davalarda kendisini delil yetersizliği çerçevesinde göstermektedir. Bir sanığa ceza verilebilmesinin temel şartı, şüpheye yer bırakmayan kesin ispatlardır.

Uyuşturucu Madde Ticareti Savunma Dilekçesi

Türk Ceza Kanunu’ nda yer alan Uyuşturucu Madde Ticareti kapsamındaki şüpheliler savunmalarına ait dilekçeler sunabilmektedirler. İlgili dilekçenin konusunu sanığın üzerine atılı suçların gerçeğe aykırı olduğunun savunulması oluşturmaktadır. Savunmalarda tanık ifadelerine yer verilebilmektedir. Olayın gelişimi hakkında bilinenler aktarılabilmektedir. Masumiyet karinesine değinerek kesin olarak ispatlanamayan suçlardan ötürü cezalandırılamayacağına atıf yapılabilmektedir. Konunun kendi özelliğine göre uygun düşecek emsal yargı kararlarına yer verilebilecektir. Özellikle Yargıtay tarafından verilen kararlar emsal niteliğinde değerlendirilecek ve olaya uygun düşenler ek yapılabilecektir. Son olarak konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan kişilerin hukuki danışmanlık almalarında fayda bulunmaktadır.

Uyuşturucu Madde Ticareti Etkin Pişmanlık

Türk Ceza Kanunu’ nun 192/1 maddesinde yer alan etkin pişmanlığa ilişkin hükümler belirli şartlarda uygulanabilmektedir. Kanun’ da belirtilen şartların tamamının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Herhangi birinin bulunmadığı hallerde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanılamaz. Öncelikle fail TCK 188’ de gösterilen suçlardan birini işlemiş olmalıdır. Daha sonra resmi makamlara haber verme durumu failin bizzat kendisi tarafından gerçekleştirilmelidir.  Yapılan bildirim ya da verilen bilgi, suçun resmi makamlarca öğrenilmesinden önce gerçekleştirilmelidir. Suçu bildiren şahıs diğer suç ortaklarını da bildirmelidir. Aynı zamanda uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin saklandığı ya da imal edildiği yerleri bildirmelidir. Fail tarafından verilecek bilgi üzerine suç ortakları ya da maddeler ele geçirilmiş olmalıdır. Ancak burada suç ortakları geniş anlamda yorumlanmalıdır. Uyuşturucu Madde Ticareti kapsamında suçla bağlantılı olan herkes bu çerçevede değerlendirilmelidir. 

Yorum yapın

Avcılar Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Almak İçin Lütfen İletişime Geçiniz.

Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mah. Çobançeşme E5 Yanyol Cd. Ataköy Towers A Blok No:109 AVCILAR / BAKIRKÖY / İSTANBUL

Call Now Button
ankara en iyi ingilizce kursu Avukat Tunc sudi tol Palma hukuk Avukat Ceyhun guvel Avukat Naci özkan Avukat Hakan mert Avukat Merve kolman Prodor Mustafa Kök Kayakocvib