TCK 265

Türk Ceza Kanunu’nun 265. Maddesi “görevi yaptırmamak için direnme suçu” başlığı altında irdelenmiştir. Beş fıkradan oluşan bu kanun düzenlemesi, görevini yaptırmamak amacıyla bir kamu görevlisine direnme eylemlerini suç olarak tanımladığı yasaları içermektedir. Aşağıda TCK 265 maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.

Tck 265/1

TCK 265 maddesinin birinci fıkrasının düzenlemesinde bir kişinin, bir kamu görevlisinin görevini yapmasına engel olmak amacıyla, cebir ya da tehdit kullanarak gerçekleştirdiği fiilin suç sayıldığı anlaşılmaktadır.  Burada failin suç fiilini gerçekleştirmesinde cezaya hükmolunabilmesi için bir kamu görevlisine karşı görevini yapmasına engel olması gerekmektedir.  Bu engellemeyi cebir ya da tehdit kullanarak gerçekleştirmesi söz konusudur. Ayrıca bu suç fiilinin oluşması için kullanılan cebrin kasten yaralama suçunun temel şekli ya da daha az cezayı gerektirdiği hali çerçevesince değerlendirilebilecek şekilde olması gerekmektedir. Aksi durumda dördüncü fıkra kuralına göre hukuki uygulama gerçekleştirmek gerekmektedir.

265/1 tck

TCK/265 kanun hükmünde belirtilen suç tanımı ile korunması amaçlanan hukuki yararlardan en önemlisi, kamu idaresini yürüten organların faaliyetlerini etkin, zararsız ve hızlı bir biçimde yerine getirebilmeleri ve sürdürebilmelerini sağlamaktır. Aynı zamanda bu kanunun açık ifadesi ile kamu görevlilerinin bireysel özgürlükleri ve beden bütünlükleri, sağlık ve esenliklerinin de korunması amaçlanmıştır. TCK 265 suç fiilinden yargılanabilecek bir fail, görevi yaptırmamak için direnen herkes olabilmekte, ilgili failin kamu görevlisinin yürüttüğü işlemin muhatabı olması gerekmemektedir. Buna karşılık mağdur ise yasada belirtildiği gibi kamu görevlisi olma zorunluluğuna sahiptir. Kamu görevlisi TCK’nın 6/1-c maddesinde geçen tanıma uygun atanmış bir memur olmalıdır. Bu nedenle suç fiilinin yargılanmasında mağdurun kamu görevlisi olup olmadığının tespiti, olayın özellikleri gözetilerek mağdurun devlet memuru olması aranmalıdır. Bu son derece önemli bir husustur.

Tck 265/2

Türk Ceza Kanunu’nun 265. Maddesinin ikinci fıkrası, görevi engellenmeye çalışılan ve direnilen görevlinin yargı görevi yapan bir kişi olması halinde bu suç fiili bakımından fiili gerçekleştiren failin daha ağır bir cezaya hükmolunması gerektiğini belirleyen kanun düzenlemesidir. Bu fıkra aynı zamanda görevi yaptırmamak için direnme suçunun nitelikli halini belirtmektedir. Görevi yaptırmamak amacıyla gerçekleştirilen her türlü eylemin yargı görevi yürüten kimselere karşı gerçekleştirilmesi durumunda verilecek ceza iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır.

TCK 265 maddesinde tanımlanan suçun onanması için suç unsurunu oluşturan bir hareketten söz edebilmemiz için failin mağdura karşı cebir ve/veya tehdit fiillerinin bulunması gerekmektedir.  Suçun kabul edilmesi için bunlardan birinin var olması yeterlidir. Ancak hakaret fiili bu suçu karşılamamaktadır. Aynı şekilde yalnızca bir eşya üzerinde de cebir uygulanarak da bu suç teşkil edilmemektedir. Eğer cebi ya da tehdide ek olarak mala zarar verme ya da hakaret eylemleri söz konusuysa fail bu suçlardan da ayrıca cezalandırılmaktadır.

İlginizi çekebilir: Memnu Hakların İadesi

Yorum yapın

Avcılar Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Almak İçin Lütfen İletişime Geçiniz.

Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mah. Çobançeşme E5 Yanyol Cd. Ataköy Towers A Blok No:109 AVCILAR / BAKIRKÖY / İSTANBUL

Call Now Button
ankara en iyi ingilizce kursu Avukat Tunc sudi tol Palma hukuk Avukat Ceyhun guvel Avukat Naci özkan Avukat Hakan mert Avukat Merve kolman Prodor Mustafa Kök Kayakocvib