Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi, bir taşınmaz için satış vaadi veren, her iki tarafa da borç yükleyen ileride yapılacak satış için güvence veren bir sözleşmedir. Bu sözleşme borçlar kanunu, noterlik kanunu ve tapu kanununda karşılık bulmaktadır. Kendine özel hususları bulunması yanında cebri tescili mümkün kılan bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin geçerlilik koşulu noterde onaylanmasıdır. Sadece noterde onaylanması yeterli değil, düzenlenmesi ve yeni noterde onaylanması gerekmektedir. Sözleşmenin imzalanması sonrasında ileride sözleşmede yapılabilecek değişikliklerinde adi biçimde yapılması mümkün olmayıp yine noterde düzenlenmesi gerekmektedir.
Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Örneği
Genellikle noter huzurunda yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ilerleyen günlerde satışa konu olan taşınmazın sözleşme tarafı olan alıcıya satış işlemini tecil yapacağına dair bir taahhütnamedir. Yani, gelecekte tapu memuru önünde yasal bir şekilde yapılması gereken taşınmaz malın satım sözleşmesi yapılmasının taahhüt edilmesidir. Taşınmaz Satış Vaadinin Sözleşmesi bir taşınmaz malın satış işleminin yapılmasını isteme hakkı vermektedir. Bir ön akit özelliğindedir. Bu sözleşmenin bir hüküm doğurabilmesi için yasal şartlara uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Bu sözleşmelerin noterde düzenlenmesi gerekmektedir. Sözleşmenin içeriğinde taraflar, sözleşmenin amacı ve konusu, satış bilgisi ve ödeme planı, ödeme şekli ve şartları doğru bir şekilde belirtilmelidir.
Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Zamanaşımı
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi , Borçlar Kanunu 125’nci maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine sahiptir. Zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlayacağı Yargıtay kararları ile açıklığa kavuşturulmaktadır. Zamanaşımı süresi ifa olanağı doğduğu tarihten itibaren başlamaktadır. Bu sürenin tespiti bakımından sözleşmenin ifa imkanının olup, olmadığı incelenmektedir. Taşınmaz malın satış sözleşmesine konu olan taşınmazın tapuda devrini engelleyecek herhangi bir engelin olması halinde, söz konusu engel ortadan kalkmadan ilgili sözleşmeden doğan hak ve alacakların zamanaşımı süresi işlemeye başlamamaktadır. Taşınmaz Satış Vaadinin Sözleşmesi yapıldığında zamanaşımı süresi içinde meydana gelen devir engelleri de işleyen süreyi olduğu noktada durdurmaktadır. Tarafların sözleşmede “zamanaşımından feragat ediyorum” şeklinde bir madde eklemeleri konusu hukuki uygulamada sıklıkla görülse de kanuni anlamda bir geçerliliği bulunmamaktadır.
Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Yargıtay Kararları
Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin E.2000/2066 K.2000/2448 13.04.2000 tarihli ve E. 2003/3550 K.2003/5635 03.07.2003 tarihli kararlarına göre zamanaşımını hesaplamak için sözleşmenin ifa olanağının olup olmadığı araştırılmalıdır. İlgili olayda ortaklığa konu bir taşınmaz malda ortaklardan bir kişinin miras payını ortak olmayan bir kişiye satmayı vaad etmesi halinde sözleşme bir taahhüt işlemi olarak geçerli olur. Fakat elbirliği ortaklığı çözülünceye dek bu sözleşmenin ifa olanağı olmamaktadır. Bu durumda elbirliği mülkiyet sona erdiğinde sözleşme ifa kabiliyetini kazanır ve zamanaşımı da bu tarihten itibaren başlayacaktır.
Tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için kararlaştırılan taşınmaz bedeli ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım varsa, bu bedel Borçlar Kanununun 97. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir.” (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11330 Karar No: 2019/1029)
İlginizi çekebilir: Haksız Tahrik
Küçükokka Hukuk Bürosu kurulduğu andan bu yana Ceza Hukuku, Aile Hukuku, Uluslararası Hukuk, Tazminat Hukuku, İş Hukuku, İcra İflas Hukuku, Gayrimenkul Hukuku ve Tüketici Hukuku başta olmak üzere hukukun her alanında hizmet vermekte olup, seçkin şahıs ve şirketleri temsil etmektedir.