Muris Muvazaası

Muris Muvazaası , tarafların diğer üçüncü kişileri aldatmak ve kandırmak amacıyla kendi aralarında gerçek iradelerine uymayan, görünüşte geçerliliği olmasına rağmen, kendi aralarında hükmü olmayan bir sözleşme yapma konusunda anlaşmış olmalarıdır.  Örneğin; miras bırakanın mirastan mal kaçırmak için üzerindeki taşınmaz malları üçüncü kişilere tabuda satış ile devretmesi ile muvazaalı işlem yapılmış olur.

Muris Muvazaası 3. Kişiye Satış

Muris muvazaası diğer bir adıyla mirastan mal kaçırma bir kişinin mirasçısını mirasından yoksun bırakmak sebebiyle yaptığı karşılıksız kazandırmaları satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi gösterme durumudur. Burada temel amaç saklı olan paylı mirasçılarının ilerleyen zamanda tenkis davası açarak miras paylarını almalarını önlemektir. Kısaca miras bırakanın mallarını satış karşılığında devretmiş gibi göstererek mirasçılarının ilerleyen zamanda dava açmalarını önlemek istemesidir. Muris muvazaasının davası görülürken muvazaanın dört unsurunun olup olmadığı araştırılır. Bunlar: Görünüşteki sözleşme (işlem), muvazaa anlaşması, mirasçıları (üçüncü kişileri) aldatma amacı, gizli sözleşmedir.

Muris Muvazaası Zamanaşımı

Muris muvazaasının davası miras bırakan kişinin ölümünden sonraki bir tarihte açılabilmektedir. Söz konusu dava zamanaşımı ve hak düşürücü bir süreye tabi değildir. Daha çok Yargıtay kararları ile şekillenen muris muvazaası konusu Yargıtay kararları üzerinden incelenebilir.

Muris Muvazaası Davası Ne kadar Sürer?

Muris muvazaası davaları en temel miras davalarından biridir. Bu davaların Yargıtay süreçleri de dâhil olmak üzere en az dört yıl kadar sürebilmektedir. Bazı hukuki uygulamalarda bunun altı yıla kadar uzadığı da görülmektedir.

Muris Muvazaası Yargıtay Kararları

Saklı pay sahibi olsa da olmasa da miras hakkı ihlal edilmiş tüm mirasçıların hukuki nedenine dayanarak dava açma hakkına sahiptirler. ( Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 01.04.1974 tarihli ½ sayılı içtihat) Muris davası, görünürde gerçekleşen işlem ve gizli işlem olarak iki şekilde gerçekleşir. Görünürdeki işlem tarafların gerçek iradesine uymadığından geçersiz sayılır. Gizli işlem, Medeni Kanunun 706. Maddesi vd. Borçlar Kanunu madde 237 ve Tapulama Kanunu madde 26’da belirtilen şekil yoksunluğundan dolayı geçersiz sayılır. (Yargıtay 1.HD 2015/12513 karar) Bir başka karar ise murisin minnet duygusu ile taşınmaz devrine ilişkin karardır. Bu davanın temel amacı miras bırakan kişinin mirasçısından mal kaçırma amacının olup olmadığının tespitidir.

Bu tespitin sağlıklı yapılabilmesi için eldeki verilerin ve olguların iyi bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir. Olayların akışı, yörenin gelenekleri dahi bunda etkilidir. Olayda davalıya yönelik yapılan temlikte, akitte gösterilmiş bedel ile gerçek bedel arasında fahiş bir fark var ise de bu durum tek başına muvazaa sayılmamaktadır. Davalının miras bırakan kişinin bakımını yapmış olması bir minnet duygusu oluşturur. Miras bırakan kişinin oğluna duyduğu minnet karşılığında, adına kayıtlı tapuyu oğluna devretmesi normal sayılmaktadır. Buna göre diğer mirasçıların açmış olduğu muris muvazaasının davası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının reddedilmesine karar verilmiştir. (Yargıtay 1.HD 2014/14001 karar)

İlginizi çekebilir: TCK 158

Yorum yapın

İletişim Bilgileri

Akabe Mah. Yeniceler Cad. My Office A2 Giriş No: 408 Karatay/KONYA

Call Now Button
mersin avukat mersin avukat adana avukat izmir avukat konya avukat istanbul avukat Eskişehir boşanma avukatı