TCK, Güveni Kötüye Kullanma Suçu için mal varlığına karşı işlenen suçlar bölümünde konuya yer vermiş olsa da bu suç işlendiğinde sadece mal varlığına bağlı değerler etkilenmemektedir. Güveni kötüye kullanma suçu için tanımlanan mal varlığı başkasına ait olan ve muhafaza edilmek suretiyle ya da kullanılmak amacıyla zilyeti faile devredilmiş olan maldır. Devredilme işleminde karşılıklı güven unsuru devreye girdiğinden bu suçun işlenişinde hırsızlıktan farklı nitelikler aranmaktadır. Bu suç tanımlanırken dolandırıcılıktan da belli yönlerde ayrılması gerekmektedir. Bu suçunun ortaya çıkmasında aranan özellik güven ilişkisi sırasında ortaya çıkacak olan kasti eylemin bulunmuyor olmasıdır. Sanık kasti olarak hareket etmediğinde kasıt sonradan oluştuğunda güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Örnekleri
Güveni Kötüye Kullanma Suçu oluşmasında sanığın haksız fayda sağlaması şartı aranmamaktadır. Kişi kendisi veya başkası yararına mal üzerinde bir tasarrufta bulunursa suç oluştuğu kanaatine varılır. Bu durum hukuken ceza almak için yeterlidir. Suçun işlenmesinde failin belirgin bir yarar sağlaması şartı da aranmamaktadır. Suç örnekleri arasında ticari ilişkiler sebebiyle güveni kötüye kullanma, hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma, başkasına ait malların üzerinde güveni kötü kullanma veya mesleki ve sanata yönelik eşyaların üzerinde görevi kötüye kullanma yer almaktadır. Suç nitelikli olarak ya da basit şekilde işlendiğinde farklı cezalar söz konusu olmaktadır.
Avukatın Güveni Kötüye Kullanma Suçu
Görevi Kötüye Kullanma Suçu işlendiğinde bunun bir kamu görevlisi vasıtası ile işlenmesi gerekmektedir. Avukatlar kamu görevi yapan kişiler olarak adlandırılırlar. Görevin ihmal edilmesi veya yerine getirilmemesi sebebiyle bir suç oluşabilir. Bu tanımlamaya göre avukatlar da görevi kötüye kullanma suçu işleyebilecek olan kişiler arasında yer alacaklardır. Görevi kötüye kullanma suçunda kast unsuru aranır. Suçun işlenişinde ihmal unsurunun yer alması suçun kasti olduğunda bir değişiklik yapmamaktadır. Bu durumda da suç kasti olarak işlenmiş kabul edilmektedir. Suçun oluşması sırasında sadece bu eylemi gerçekleştirmek yeterli olmamaktadır.
Suçun işlenmesinin ardından ortaya çıkacak bir zararın da olması gerekmektedir. Zarar gören ve mağdur olarak tanımlananlar gerçek veya tüzel kişiler olabilir. Mağduriyeti belirleyen unsurlar ise hem maddi hem de manevi zararlardır. Bu suça yönelik olarak kanun koyucu işleniş biçimlerine göre çeşitli cezalar tayin etmiştir. Bu cezalar arasında hapis cezası ve adli para cezası uygulaması söz konusudur. Bazı durumlarda koşulların sağlanması şartı ile hapis cezaları adli para cezasına dönüştürülebilmektedir. Bu tür cezalara istinaden yararlanılabilecek haklar arasında hapis cezasının ertelenebilmesi hakkı da mevcuttur. Hâkimin, karar yetkisine istinaden hükmün açıklanmasını geri bırakması söz konusu olabilmektedir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Yargıtay Kararları
Basit şekilde işlenen bir suça istinaden tayin edilecek ceza miktarı 6 ay ile 2 yıl arasında değişebilmekte ve ceza adli para cezası ya da hapis cezası olarak belirlenebilmektedir. Kanunda yer alan şekliyle her iki duruma hükmedilmesi gerektiği belirtilmektedir. Nitelikli olarak işlenen bir suça yönelik uygun görülen ceza miktarı ise 1-7 yıl aralığında değişen sürelerde hapis cezası olmaktadır. Bu tür bir suç için de hem adli para cezasına hem de hapis cezasına birlikte hükmedilmesi gerektiği kanunlarda yer almaktadır. Güveni Kötüye Kullanma Suçu sebebiyle etkin pişmanlıktan yararlanma hakkı vardır. Sanık pişman olması durumunda ve oluşan zararları tazmin etmek koşulu ile bu haktan yararlanabilmektedir. Etkin pişmanlıktan yararlanma şartları arasında suça yönelik olarak bilgilendirme yapması, suç işlendiğinde azmettiren kişi veya kişiler varsa açıklaması gerekmektedir. Bunun yanı sıra bir zarar oluşmuşsa bunun tamamı giderilmelidir.
İlginizi çekebilir: Müşteki
Küçükokka Hukuk Bürosu kurulduğu andan bu yana Ceza Hukuku, Aile Hukuku, Uluslararası Hukuk, Tazminat Hukuku, İş Hukuku, İcra İflas Hukuku, Gayrimenkul Hukuku ve Tüketici Hukuku başta olmak üzere hukukun her alanında hizmet vermekte olup, seçkin şahıs ve şirketleri temsil etmektedir.
Merhabalar bir iş anlasmazlìğı mahkemesi için avukatla anlastım tam 2 sene beni boş yere zamanîm ve paramı aldı 2 dava görûldû 2 davaya dahi çîkmamîs banada yok şirket ismi yanlís arabulucuya yeniden mûracat edip beni tam 2 sene oyaladı buna istinaden mahkeme bin bûtûn masraflarî bana yûkelndi avukatla zar zor konuşmama rağmen beni aram birdaha rahatsîz etme diyerek ne evraklarîmî nede oaramî alabildim sizden ricam nasıl bir yol izlemem acısından bana yardımcı olursanız inanın çok minnetar olurum tşk