CMK 109

Bir suç nedeniyle yürütülen soruşturmada, 100. Maddede belirtilmiş tutuklama sebeplerinin varlığı durumunda, şüphelinin tutuklanması yerine adli, kontrol altına alınması kararını konu alan kanun düzenlemesidir. Ceza Muhakemesi Kanunu 109. Madde kapsamında düzenlenmiş olan bu madde yedi fıkradan oluşmaktadır.  Birinci fıkrasına yukarıda değinilen CMK 109 maddesinin ikinci fıkrası kanunda tutuklama yasağı öngörülen durumlarda da, adli kontrole ilişkin hükümlerin uygulanabileceği ifade edilmektedir. Adli kontrol bazı yükümlülükler içermektedir.

CMK 109 maddesinin üçüncü fıkrası bu yükümlülükleri açıklamaktadır. Yurt dışına çıkamamak, hâkimin belirtmiş olduğu merci ya da kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına dair veya eğitimlere devamlılık, hakim tarafından belirlenmiş yerlere, belirtilen zaman diliminde,  düzenli olarak başvurmak ve kontrol tedbirlerine uymak, her türlü taşıtları ya da bunlardan bazılarını kullanamamak aynı zamanda gerektiğinde kaleme makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek, uyuşturucu, uyarıcı ya da uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak nedeniyle, hastaneye yatmak da dahil tedavi ya da muayene tedbirlerine uymak ve bunları kabul etmek, şüphelinin ekonomik durumu göz önüne alınarak, miktarı bir defa ya da birden çok taksitle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine hakim tarafından belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak, silah bulundurmamak ve taşımamak, gerektiğinde sahibi olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine, hakim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenen parayı suçun mağdurunun haklarını güvence altına almak amacıyla ayni ya da kişisel güvenceye bağlamak, aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli karar gereğince ödemeye mahkum edilen nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek, konutunu terk etmemek, belirli bir yerleşim bölgesini ter etmemek, belirlenmiş yer ya da bölgelere gitmemek olarak bu yükümlülükler belirtilmiştir.

Cmk Adli Kontrol

Adli kontrol kanun düzenlemesinin dördüncü fıkrası, şüphelinin hastalık, engellilik, gebelik ve doğum gibi hallerde ceza infaz koşullarında yalnız başına kalabilecek durumda olmamasının kesinleştiği hallerde adli kontrol altına alınmasına karar verilebildiğini ifade etmektedir. Yine CMK 109 maddesinin beşinci fıkrası, hâkim ya da savcının şüpheliye yönelik d bendi doğrultusundaki yükümlülüğün uygulamasında, şüphelinin mesleki uğraşı için araç kullanmasına sürekli ya da geçici olarak izin verebildiğini açıklamıştır.  Altıncı fıkrada, şüphelinin adli kontrol altında geçirdiği sürenin şahsi hürriyeti sınırlama nedeni olarak sayılıp, cezadan mahsup edilemediği öngörülmüştür. Ayrıca bu kararın maddenin üçüncü fıkrasının e bendindeki durumlarda da uygulanamayacağı belirtilmiştir. Maddenin yedinci fıkrasında ise, kanunda öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması sebebi ile salıverilenler üzerinde adli kontrole dayalı hükümler uygulanabilmektedir ifadesi belirtilmektedir.

Cmk 109/3a

Yukarıda belirtildiği gibi CMK 109 maddesinin üçüncü fıkrası bir şüphelinin adli kontrol kapsamında tabi tutulacağı bazı yükümlülükleri açıklamıştır.  CMK 109/3a aynı maddenin üçüncü fıkrasının a bendini ifade etmektedir. Bu bende göre şüphelinin adli kontrol uygulaması kapsamında yurtdışına çıkamama yükümlülüğüne tabi tutulması belirtilmektedir. Yurt dışına çıkış yasağı hukuk uygulamalarında çok sık karşılaşılan ve hüküm verilen adli kontrol uygulamasıdır.

İlginizi çekebilir: Taksir

Yorum yapın

Avcılar Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Almak İçin Lütfen İletişime Geçiniz.

Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mah. Çobançeşme E5 Yanyol Cd. Ataköy Towers A Blok No:109 AVCILAR / BAKIRKÖY / İSTANBUL

Call Now Button
ankara en iyi ingilizce kursu Avukat Tunc sudi tol Palma hukuk Avukat Ceyhun guvel Avukat Naci özkan Avukat Hakan mert Avukat Merve kolman Prodor Mustafa Kök Kayakocvib