Basit Yargılama Usulü

Basit Yargılama Usulü muhakeme süreçlerinin kısaltılması ve makul sürelerde yargılama işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacını güderken çeşitli soruların da cevaplanmasına yardımcı olmaktadır. Bu sorular arasında yargılama sürecinin ne zaman sonlanacağına dair olan sualler ilk sırada yer almaktadır. Muhakemenin gerçekleşmesi için gerekli olan iddianamenin hazırlanması ve soruşturma, kovuşturma aşamaları neticelendiğinde ortaya çıkan sonuca göre suça istinaden verilecek cezalar uyarınca basit yargılama usulü tercih edilebilecektir. Adli para cezası ya da iki yıldan daha az süreli hapis cezalarına yönelik suçlar söz konusu olduğunda bu muhakeme usulü getirilmiştir. Bunun uygulanma kararı mahkemenin takdirindedir.

Basit Yargılama Usulü Nedir ?

Basit Yargılama Usulü için mahkeme takdir hakkını kullandığında ve kararını bu yönde verdiğinde sanığa, mağdura ve şikayetçiye bu durumu tebliğ etmektedir. Sanık, mağdur ve şikayetçiden beyanlarını ve savunmalarını on beş günlük süre içerisinde ve yazılı olarak mahkemeye beyan etmeleri istenir. Bu, usulün uygulanması için gerekli bir durumdur. 15 günlük sürenin dolmasının ardından taraflar beyanda bulunmazsa mahkeme yapılmamaktadır. Mahkemenin gerçekleştiği durumlarda ise verilecek kararda savcının görüşü alınmamakta ve kanunun 61. Maddesi dikkate alınmaktadır. Bunun sonucunda hükmedilen karar CMK’nun 223. Maddesine istinadendir. Basit yargılama olarak adlandırılan yöntemde kovuşturma evresine yönelik bir düzenlemenin varlığından söz etmek yerinde olacaktır.

Basit Yarılama Usulü HMK

Basit Yargılama Usulü uygulamasında öncelikle bir iddianame hazırlanır. Bu iddianamenin hazırlanmasının ardından kabulüne gerek duyulacaktır. Kabul edilen iddianamenin akabinde görevli mahkeme duruşma açmayacaktır. Basit yargılama usulüne göre Cumhuriyet savcısının da burada bir hükmü olmamaktadır. Cumhuriyet savcısının iddia makamı olarak görev almaması basit yargılama usulünün bir diğer özelliğidir. Bu usulde ayrıca hapis cezasının ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi uygulamalar da geçerli olmaktadır. Basit yargılama usullerinden sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren davalarda, nafaka, velayet, vesayet davaları gibi davalarda yararlanılmaktadır. Taraflara 15 gün cevap süresi tanınmakta bazı durumlarda bu süreye ek 15 günlük bir süre daha verilebilmektedir. Bu ek süre ile ilgili kararın taraflara derhal bildirilmesi söz konusudur. HMK’da düzenlenen usullere göre yargı faaliyetinin gerçekleştirilmesinde öncelik sırası gözetilmektedir. Davanın açılmasının ardından cevap dilekçesi verilmekte ardından karşılıklı diğer dilekçelere geçilmektedir, tahkikatın yapılması ve sözlü yargılama bundan sonraki işlemler olarak belirlenmiştir.

İş Davaları Basit Yargılama Usulü

Basit Yargılama Usulü mahkemenin takdir hakkını kullanarak karar verdiği, davanın bu usulün şartlarına uygun olduğu durumlarda uygulanmaktadır. İş mahkemeleri ise işle ilgili uyuşmazlıkların çözülmesi için kurulan mahkemelerdir. Bu mahkemeler özel mahkeme olmaları ile bilinirler. Basit yargılama usulü yazılı yargılamaya oranla daha hızlı sonuçlandığı düşünülen bir uygulamadır. Hukuk muhakemeleri kanunu uyarınca yargılama usulleri iki kategoride değerlendirilir. Basit yargılama ve yazılı yargılama usulü bu kategorilerde yer almaktadır. İş mahkemelerinde başvuru yapılacağı zaman bir dava dilekçesine gerek vardır. Dava dilekçesi hazırlandığında buradaki bilgilerin eksiksiz olarak hazırlanması önemlidir. Hâkimin dilekçeyi incelemesi ve eksiklerinin olduğu yönünde tespitleri olması durumunda taraflara ek süre verilir. Bu süre bir haftadır ve kesin bir süre olarak ifade edilmektedir. Bu süre zarfında dilekçedeki eksikler giderilmezse dava açılmamış sayılmaktadır. Mahkeme dilekçeyi aldıktan sonra iki haftalık süre içinde taraflara cevap hakkı tanır. Bu tür bir yargılama usulünde iddia ve savunmalar değiştirilmemekte ve genişletilmesine imkân verilmemektedir. Bunun gerekçesi ise uyuşmazlığın çözümsüzlüğünün önüne geçmek ve sürecin uzamasını engellemektir. Bu yasak kapsamında yeni bir delil sunulması bulunmamakla birlikte deliller farklı ve yeni birtakım olayları da davaya dahil edecekse böyle durumlarda delillerin de kabul edilmemesi söz konusu olmaktadır. İş mahkemelerinde açılan davalar ikametgâh adresindeki yer mahkemelerinde ya da işyerini ilgilendiren yetkili mahkemede görülebilmektedir.

İlginizi çekebilir: Resen Ne Demek ?

Yorum yapın

Avcılar Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Almak İçin Lütfen İletişime Geçiniz.

Ataköy 7-8-9-10. Kısım Mah. Çobançeşme E5 Yanyol Cd. Ataköy Towers A Blok No:109 AVCILAR / BAKIRKÖY / İSTANBUL

Call Now Button
ankara en iyi ingilizce kursu Avukat Tunc sudi tol Palma hukuk Avukat Ceyhun guvel Avukat Naci özkan Avukat Hakan mert Avukat Merve kolman Prodor Mustafa Kök Kayakocvib